25 Ağustos 2017 Cuma

Büyük Zelzele



                                                   BÜYÜK ZELZELE


                                             Kapalıçarşıda deprem hasarı

                       
Büyük Zelzele

‘‘
1894 senesinde hastane mühim bir felakete uğramıştır: 10 Temmuz salı günü öğle üzeri bütün İstanbulu sarsan büyük bir zelzelenin felaketzedeleri arasında Gureba Hastanesi ve içindeki hastalar da dahil bulunmuştur. Kuzey ve doğu koridorlarla damın büyük bir kısmı çökmüş, hastanenin geri kalan duvarlarının da yıkılma tehlikesine maruz kaldığı görülmüştür. Bunun üzerine hastalar, acele Okmeydanında inşa edilen üç dört barakaya nakledilmiş ve orada geçirilen üç dört ay zarfında bina tamir edilmiştir. Bu paviyonlar yüz hastayı güçlükle istiap edebilmiştir. Zelzele üzerine başlayan tamir bir seneden fazla devam etmiş ve bu esnada dam ve duvarlar yenilenmiş, koridorların zeminindeki Malta taşları kaldırılarak yerine kırmızı tuğla konmuş, ayrıca şimdiki Başhekim ve etıbba odalarıyle ameliyathanenin karşısında, ameliyatlılara mahsus iki çıkma oda inşa edilmiştir. Keza bu arada zeytinyağı kandilleri kaldırılarak hastaneye havagazı alınmış olması zikre değer.
Hastanenin tamiri ve keşiflerin devam ettiği sırada başhekim, Mekteb-i Tıbbiye Cerrahi Klinigi (Seririyat-ı Hariciye) Muavini Cerrah Cemil Bey (Topuzlu) ve kimliğini tesbit edemediğimiz bir kişiden oluşan bir komisyon kuruldu. Muhtemelen padişahın talebi doğrultusunda oluşturulan bu komisyonun görevi, Gureba-yı Müslimin Hastanesi’nin yerine Avrupa’daki hastaneler tarzında ve modern tıbba uygun yeni bir hastane inşa edilmesi için gerekli çalışmaları yapmaktı. Çalışmalar sonunda yeni hastanenin koğuşlarını ve çevresini gösteren altı harita ile inşaat masraflarının yer aldığı bir bütçe hazırlandı. Kagir olarak tasarlanan bina, tahmini 53.000 liraya mal olacak, ahşap olarak inşa edildiği takdirde ise inşa masrafları bu rakamın altına düşecekti. Ancak, II. Abdülhamid bu miktarı fazla buldu ve hastanenin yeniden inşa yerine onarılmasını istedi. Öte yandan, ihtiyaç halinde hastaneye bazı ilaveler yapılabilecekti.
Dış cephedeki onarımın hasta nakline engel olmadığının anlaşılması ve 150 karyolanın hastaneye yerleştirilmesi üzerine, Okmeydanı’ndaki barakalarda kalan hastaların nakline karar verildi. Daha sonra kupa arabalarıyla hasta nakline başlandı.’’

NOT: Yukarıda Sayın Sema Küçükalioğlu Özkılıç' ın 1894 Depremi ve İstanbul adlı kitabından yapılan alıntıda Başhekim, Cemil Topuzlu ve kimliği tesbit edilemeyen bir kişiden oluşturulan komisyonun bilinemeyen üyesinin, kuvvetli bir ihtimalle Gureba Hastanesi’nin 3. cü Tabibi ( üçüncü zabiti ) olan Abdullah Vassaf Bey olduğudur, aile büyüklerinden duyulduğu üzere,150 adet karyolayı alıp hastane koğuşlarına yerleştiren ve ülkede ilk defa beyaz doktor gömleği giyen kişi (bu yüzden ismi gavur doktora çıkmış) Doktor Abdullah Vassaf Beymiş.



1-Ord.Prof.Dr. Kazım İsmail GÜRKAN: Gureba Hastanesi Tarihçesi, Özışık Matbaası, İstanbul-1967.


2-Sema Küçükalioğlu Özkılıç: 1894 Depremi ve İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayımları.




   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder